Raptolduğum cevher

 Birkaç zaman sonra her şey başka türlü olacak. Bekleyeceğiz, bekliyoruz, bekledik. Bu bende çok usta bir dolandırıcıya yine kanmış olmak gibi bir his uyandırıyor bir süredir. Ne çok söyledim bunu. Artık bugünle ve yarınla ilgilenmek istediğime karar verdim kaç kere. Bir daha kanmayacaktım o numaralara. Ama sonra. Pat! Yine kanmışım. Farkında bile değilim. Ama gerçekten de öyle. Hiç bu kadar haklı olduğum bir zaman olmamıştı, birkaç zaman sonra her şey çok farklı olacak ve şimdi o zamanı beklemeliyim. Daha önce 30 kere kanmış olmak bir iç burkuntusu yaratıyor tabi ama her seferinde de ilk seferindeki gibi, bu sefer bu oyunu kazanırsa bütün talihi dönecek kaybeden kumarbaz gibi inanacağım, inanıyorum, inandım. :)

Bir süredir, bir yandan etrafımda olan bitenin, içinde bulunduğum hâlin körüklediği, bir taraftan benim takılmayı galiba sevdiğim meseleler -yine- dönüyor aklımda. Temel sorulara dönüş. Birazcık sözünü etmiştim. Nedir benim bu dünyada büyülendiğim şey. Sevdiklerimi neden seviyorum. Neyi görünce tüylerim ürperiyor. Ne zaman yaşamak ile ilgili yüklerim hafifliyor. Galiba bu sorulara bir cevap vermeye ne kadar yaklaşırsam, yolum o kadar aydınlanacak. Yani neydi benim insanlarda "raptolduğum cevher."

Mesela pek çokları için bu sevilmek ve sevildiğini hissetmek galiba. Bu çok anlaşılır. Peki ben niye hep en çok, beni en çok sevenlerden kaçırdım kendimi. Benimle ne kadar ilgili bir hale gelirlerse, o kadar uzaklaştım onlardan. Benimle ilgili şeyleri pek sevmiyorum galiba. Halbuki bunu söylerken bile kendinden emin bir ukalalığı bastırmaya çalışıyorum bir yandan. İtiraf etmem gerekirse son yıllarda o kendinden emin halimin altında, galiba ben yanılıyorum diye bir his beliriyor. İnsan garip şey. Korkuyorum Anne'nin ilk ismi "İnsan nedir ki" biliyor musun? :) Canım Reha.

Evet neydi? Ölülerle, hiç görmediğim insanların çoğunlukta olduğu bu listede sizi birbirinize bağlayan şey. Dünya ile ilişkiniz mi? Onun yaptıklarına nasıl cevaplar verdiğiniz, onların size neler hissettirdiği mi? Olabilir. Ama öyleyse zor. Bunlar hepimizin en hassas yeri çünkü. Kaan'la yapmayı planladığın o anlaşmayı biz de yapmalıyız bence. :)

Galiba buranın sonuna yaklaştık. Sen de öyle hissediyor musun?

özgürlük budur belki de:
sürekli bir yersizlik;
sürüp giden bir yol...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bütün mümkünlerin kıyısında

Bu buluşmaya bir isim vereceğim

Bu dünyada kötüler hep aynı şeyi söylüyor