Bu buluşmaya bir isim vereceğim

Dünya -çoğu zaman- galiba biz ne beklersek onu veriyor. Ama bu beklenti konusunda çok acemiyiz. Üzerimize düşeni yapmak, elimizdekinden ne olur diye düşünmek yerine sürekli onun işine karışmaya, neyi nasıl yapacağını söylemeye kalkışıyoruz, kazanamayacağımız kavgalara soyunuyoruz. Hal bu ki burası dünya, burası basit. Sen adım atmaktan vazgeçmeyince sana verecek hep yeni bir şeyi var. Durduğumuzda sıçıyoruz. 

Durmayalım. Taşları üst üste koymaktan, ama her bir taşa da ayrı ayrı bakmaktan vazgeçmeyelim. Yıkılırsa tekrar. Yıkılmazsa da hiç bir zaman bitmeyecek ya, belki arada yıkılması daha iyidir.

"Kelimeler Albayım, bazı anlamlara gelmiyor." Birbirimizden uzakta, bir sürü şey yaşayacağız, bir sürü şey göreceğiz. Birbirimizin gördüklerinin de şahidi olacağız. Bu bana var olma şekline bayıldığım bir kafanın kahramanı olduğu bir romanı, ömür boyunca okumanın hazzını verecek biliyorum. Üstelik sıkılınca içine kaçabileceğim bir roman, yüzüne dokunabileceğim bir kahraman.

Bu buluşmaya bir isim vereceğim. Yazla ilgili bir şey. Hava da bize biraz gülümser ve güzel bir yaz akşamı verir umarım. Birbirine dolanan ipleri çözüp, biriken tortuyu süpürüp arkasındakine bakalım.

Her şey bir unutkanlıktı
arada bir deliler gibi kavuştuğumuz
tüfekle vurulmuş bir parsın yarasında
kısacık yoğun bir akşam

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bütün mümkünlerin kıyısında

Bu dünyada kötüler hep aynı şeyi söylüyor