Kayıtlar

Nisan, 2019 tarihine ait yayınlar gösteriliyor
‘böyle insanlar da var
Saçlarını dinliyorum. Gördükleri, duydukları, yaşadıkları ne çok şey var. Saçların ensendeyken neler yaşıyordun, omuzlarına geldiğinde ne yaşamaya başladın? Bana dokunduğunda toplu olan saçlarının hangi boyunda ikamet ediyorum? Ve boynuna dokunan saç tellerin hangi anıları taşıyor. Ensenden omzuna varana kadar yaşadığın ne varsa şuan omuzlarını öperken biraz zaman sonra karşına çıkan ben sadece sırtına mı dokunabiliyorum? - Kuaföre gidiyorum. Nasıl olsun diyor, düz diyorum. Düzelt anılarımı. Yada maşala istersen, karıştır ve alıştır onları birbirine çünkü uzun süre kestirmeyi düşünmüyorum - Ellerimi saçlarımın arasında dolaştırıyorum ve kim bilir nelere dokunuyorum. Hatırladığım ve unuttuğum ne çok insan, ne çok heves ve ne çok nefes Ben iyisi mi bir müzik kutusu alayım, atlı karıncalı, balerinli, gülümsetenli Sonra seveyim saçlarını, yaşadığın her anı, ben olanı olmayanı
Hey, harika gün ışıkları içinde yazıyorum. Adını bilmediğim ama hoşuma giden bir şarkı çalıyor (ilk kez dinliyorum) -shazam'ladım "Flashed Junk Ming- Milky Chance"