ölüm mü- yok canım, çok sesli bir evrende çok erken daha 
üstelik bilmiyoruz da, doğrusu bilmiyoruz, ölüm mü, bunu hiç bilmiyoruz 
diyoruz: yaşasak çıkmazları, sevişsek olmayanlarla 
tavşansı sıçramalarla bitirsek şu ormanı 
böylece, niye olmasın, işte bir orman daha 
sanki bir gölgeye geldik; yorulduk, acıktık, susadık biraz 
ve doyduk, ve içtik, ayıldık bir anlamda 
ayıldık ve sorduk, baktık ki hep ormandayız 
kaç kere ölmemişiz, kaç kere sormamışız, bu kaçıncı dalgınlığımız 
yani kaç sesli bir evrende kaç kere yalnız 
ne ölmek, ne ansımak! sadece yaşamakla 
tam öyle gibi.. demeyin: eh, biraz yorulsak da 
demeyin, sakın haa, yok şu kadar bir şey insanın sonsuzunda 
biz şimdi ne yapsak, biz şimdi ne yapsak, biz işte biraz 
bilmiyoruz ya..

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bütün mümkünlerin kıyısında

Bu buluşmaya bir isim vereceğim

Bu dünyada kötüler hep aynı şeyi söylüyor